6284 Sayılı Kanun ve Şiddet Mağduru

6284 Sayılı Kanun ve Şiddet Mağduru Azra KOR - 21 April 2022 - Comments

6284 Sayılı Kanun ve Şiddet Mağduru

6284 Sayılı Kanun, 8 Mart 2012 tarihinde oybirliği ile TBMM Genel Kurulu’nda kabul edilerek 20 Mart 2012 tarihinde de yürürlüğe girmiştir. AİHM’nin Türkiye aleyhine verdiği kararlar sonucunda kadına karşı şiddetin önlenmesi adına çalışmalar artmış ve kanunun yasalaşma süreci hızlandırılmıştır. Kanunun ikinci maddesinden de anlaşılacağı üzere 6284 Sayılı Kanun Türkiyenin 19 Mart 2021 tarihinde resmî gazetede yayımlanan Cumhurbaşkanı kararı ile feshedilmiş- uluslarası bir sözleşmede taraf devletlere çekilme hakkı düzenlendiyse, taraf devlet bu çekilme hakkını kullanabilir yani bu işlem aslında usulen çekilme kararı olarak nitelendirilmelidir- olan İstanbul Sözleşmesi’ne göre düzenlenmiştir. 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun, Türkiyede kadına karşı şiddetin önlenmesi adına doğru uygulandığında birçok zayiatın önüne geçmektedir. Şiddete uğrayan, uğrama riski bulunan kadınların, çocukların ve aile bireylerinin, tek taraflı ısrarlı takibe maruz kalan kişilerin korunması ve şiddetin önlenmesi amacıyla alınacak tedbirleri içererek sadece kadını değil aileyi, çocuğu yani toplumun şiddete en çok maruz kalan tarafını korumaktadır. Kanun şiddetin tanımını yaparak yalnızca fiziksel şiddete değil aynı zamanda psikolojik, ekonomik ve cinsel yolla maruz kalınan şiddeti de dahil ederek geniş bir koruma sağlamaktadır. Şiddete uğrayan için saniyeler kritiktir ve bu kanun da usulen delil ve belge aramadan önlemlerin derhal alınması noktasında mülki amir ve hakim tarafından koruyucu tedbirlerin verilmesi yetkisi verilerek şiddeti en hızlı şekilde önleme, durdurma noktasında önemli bir yerdedir. Bu koruma tedbirine uymamanın müeyyidesi de zorlama hapsi olarak düzenlenmiştir. Avukat kanundaki şiddet tanımına maruz kalan müvekkili için ilk önce 6284 sayılı kanun gereği koruma kararı talep etmeli, savcı böyle bir şikayette ilk önce koruma tedbiri istemeli, hakim ise yine böyle bir şikayette şiddete maruz kalanın daha fazla mağduriyet yaşamaması adına koruma kararını derhal vermelidir. Yaşama hakkı, en temel haktır.