TCK 243 İncelemesi

TCK 243 İncelemesi Melis Yeniceler - 13 April 2022 - Comments

TCK 243 İncelemesi

KANUNİ DÜZENLEME Bilişim sistemine girme Madde 243- (1) Bir bilişim sisteminin bütününe veya bir kısmına, hukuka aykırı olarak giren ve orada kalmaya devam eden kimseye bir yıla kadar hapis veya adlî para cezası verilir. (2) Yukarıdaki fıkrada tanımlanan fiillerin bedeli karşılığı yararlanılabilen sistemler hakkında işlenmesi halinde, verilecek ceza yarı oranına kadar indirilir. (3) Bu fiil nedeniyle sistemin içerdiği veriler yok olur veya değişirse, altı aydan iki yıla kadar hapis cezasına hükmolunur. (4) Bir bilişim sisteminin kendi içinde veya bilişim sistemleri arasında gerçekleşen veri nakillerini, sisteme girmeksizin teknik araçlarla hukuka aykırı olarak izleyen kişi, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. KORUNAN HUKUKSAL DEĞER Kanunun her maddesinin bir ratio legis’i (konuluş amacı) vardır. Suç tipleri bir hareketi yasaklayarak belirli bir menfaati korumaya özgülenmiştir. TCK 243’ün kuruluş amacını da incelemek gereklidir. Suçun oluşması için bilişim sistemine girmiş olmak yeterlidir, buradan yola çıkarak korunan hukuki değerin bilişim sistemini güvenliği olduğunu söyleyebiliriz. Bilişim sistemine girmeyi yasaklayarak bir sonraki adım olan verilere hukuka aykırı olarak erişimin de önüne geçilmektedir. Bu noktada özel hayatın ve kişisel verilerin gizliliği de korunan yan değerlerler olarak karşımıza çıkmaktadır. SUÇUN MAĞDURU Bilişim sistemine girme suçu Türk Ceza Kanunu’nun topluma karşı suçlar başlığında düzenlenmiştir. Bu sebeple mağdurun tüm toplum olduğu iddia edilebilir. Örneğin bir banka sistemine girildiğinde toplumun banka sistemlerinin güvenliğine karşı inancı zedeleyecektir. Ancak bütün suçlar toplumdaki güven duygusunu zedeleyecek niteliktedir, bu bütün toplumun mağdur olduğu anlamına gelmemektedir. Bilişim sistemine girme suçunun mağduru o sistemin sahibi veya üzerinde tasarruf yetkisi bulunan kişilerdir. Bankanın sistemine girildiğinde hem banka hem de bankanın müşterilerini mağdur kabul etmemiz gerekecektir. TCK 243’ÜN HAREKET BAKIMINDAN İNCELENMESİ TCK 243 hareketin sayısı bakımından seçimlik hareketli bir suçtur, fail sisteme kalabilir, girebilir veya ikisini birden yapabilir. TCK 243 aynı zamanda soyut tehlike suçudur. Başka bir deyişle suçun neticesi harekete bağlıdır. Bir bilişim sistemine hukuka aykırı olarak giren ve orada kalmaya devam eden kişi bu hareketiyle suçu işlemiş olacaktır. Sisteme girmekle bir şey elde edip etmediği önemli değildir. Netice sisteme girmekle gerçekleşmiştir. Bilişim sistemine girmenin ve kalmanın neye yol açtığı ancak 3. fıkra nezdinde önem taşıyacaktır. 3. fıkra suçun neticesi sebebiyle ağırlaşmış halini düzenlemektedir. Öyle ki bilişim sistemine girme ve kalma nedeniyle sistemin içerdiği veriler yok olur veya değişirse bir yıla kadar hapis veya adli para cezası yerine altı aydan iki yıla kadar hapis cezasına hükmolunur. TCK 243 hareketin önemi bakımından ise serbest hareketli bir suçtur zira bilişim sistemine girme birçok yöntemle gerçekleşebilir. Fail şifreyi tahmin edebilir, verilen şifreyle rızanın kapsamı dışında sistemde kalabilir, truva atı veya çeşitli virüsler kullanarak sisteme zorla girebilir. Kanunda hareketin nasıl yapılabileceği hakkında bir belirleme yapılmamıştır. O halde fail herhangi bir yöntemi kullanarak bilişim sistemine girdiğinde ve sistemde kaldığında suç oluşmuş olacaktır. Girme ve kalma icrai veya ihmali olarak gerçekleştirilebilir. Bir bilişim sistemine hukuka aykırı yollardan rıza dışı giriş yapıldığı zaman hareket icrai bir hareket olacaktır. Kişinin internet kafede zaten açık olan bir sistemden çıkmayı ihmal etmesi ise ihmali hareketle suçun işlenmesi olacaktır. MANEVİ UNSUR Kanundaki düzenleme “Bir bilişim sisteminin bütününe veya bir kısmına, hukuka aykırı olarak giren ve orada kalmaya devam eden kimseye bir yıla kadar hapis veya adlî para cezası verilir.” şeklindedir. Buradaki hukuka aykırı olarak ibaresi özel hukuka aykırılık bilincinin aranmasını gerekmektedir. Özel hukuka aykırılık kastının arandığı suçlarda fail yaptığının hukuka aykırı olduğunu biliyor ve istiyor olmalıdır. Bu suçlar ancak doğrudan kasıtla işlenebilmektedir. Doğrudan kasıt asıl neticeye yönelmiş kasıttır. Failin maksadı önem taşımaktadır. Bilişim sistemine hukuka aykırı olarak girmek için gerçekleştirdiği eylemler maksada yönelmiştir ancak kişinin maksadı bilişim sistemine hukuka aykırı olarak girmek değilse burada doğrudan kasıttan bahsedilemeyecektir. Bu durumda TCK 30/4: “İşlediği fiilin haksızlık oluşturduğu hususunda kaçınılmaz bir hataya düşen kişi, cezalandırılmaz.” uygulama alanı bulacaktır. Özel hukuka aykırılık kastı arandığına göre bu suç taksirle de işlenemeyecektir.

Comments

  • TCK 243 İncelemesi

    Congratulations for this work.


    TCK 243 İncelemesi

    Bilgilendirme için teşekkürler.